Medya’nın ‘açılım’ı olmadı
Tarih:20.10.2009 (Tue) yazar Gönderdi.
Hükümetin “Açılım”ına Kürt tarafından “barış grupları” ile gelen yanıt Türkiye’nin en çok konuştuğu olay.
Hükümetin “Açılım”ına Kürt tarafından “barış grupları” ile gelen yanıt Türkiye’nin en çok konuştuğu olay.
Ancak Türkiye’nin ve Ortadoğu’nun geleceğine etki edeceği vurgulanan söz konusu gelişmelere yazılı, görsel, işitsel ve dijital medyanın gösterdiği ilgi, beklenen derecede olmadı. Gazetelerin 1. sayfası bu durumu kolayca özetliyor. Gazeteci Ruşen Çakır da yazısında buna serzenişte bulunmuş.
Milliyet, Vatan, Radikal, Birgün, Günlük olayı manşetten verirken, gazetemiz sürmanşete taşıdı. Cumhuriyet ikinci haber olarak geçti. Hürriyet gazetesi, haberi 1. sayfaya koymayı dahi gerekli görmedi. Akşam gazetesi, “Barış grupları”nın gelişini manşetin bir ayağı olarak verdi. Köşe yazarları da konuya değinirken, farklı yaklaşımlar gözlendi. “Barış grupları”nın Silopi’ye gelişi genelde olumlu olarak değerlendirilirken, buna verilen anlam farklı farklı oldu. Haberlerde ve makale ve analizlerde konu birçok yönden ele alınıp işlendi. Sürecin gelişmesine etki eden eden neden ve aktörlerden hükümetin açılımına, ABD’nin müdahalesinden, Öcalan’nın etkisine, DTP’nin duruşundan, Hükümetin yapacaklarına kadar birçok yön işlendi.
Haber sunumlarında özellikle de görsel basında gazeteciliğin ilkelerinden biri olan barışa katkı ilkesi yine birçok kez ihlale uğradı. “Terörist”, “terörist başı”, “terörist örgütler” haber ve sunumlarda yine etkindi. Köşe yazarlarında ise tersine objektif bir dil ve üslup gözlendi. Bugün analiz ya da makale yazan yukarıda isimleri sıralanan gazetelerin köşe yazarlarının önemli bir kısmı sürecin gidişatından hayli memnun. Olumlu bakanların çoğu bu sürecin heba edilmemesi için herkesi duyarlı olmaya davet ediyor. Özellikle de 1999’da 1. Ve 2. barış gruplarının başına gelenlere gönderme yapılarak. Kimi köşe yazarları ise gelişlerin abartılmaması gerektiğini, PKK’nin silah bırakıp bırakmayacağına dair bir test olduğunu belirtti. Bu yazarların içinde en ilginç bakış ise Hürriyet’ten Ferai Tınıç’a ait. Tınıç “...Bu sadece onların geri dönüşü değil. Hepimiz, birlikte ve birbirimize dönüyoruz. Becerebilirsek.” diyor yazısında. Köşe yazarlarının yazdıklarından, konuyla ilgili en özet cümlelerini seçtik:
Taha Akyol – Milliyet: ... Türkiye ana hatlarıyla bu yolda; uzun, ince, kasisli fakat doğru bir yol.
Fatih Çekirge – Hürriyet : … Türkiye’nin de üzerine düşen bazı şeyleri yapması gereği ortaya çıkmıştır. PKK’yı besleyen bazı sorunların demokratikleşmeyle aşılması gündeme gelmiştir.
Tarihi fırsat ve açılımın özeti budur.
Tarhan Erdem – Radikal: ...DTP’nin deyimiyle bu ‘Barış grubu’ nun karşılaşacağı işlemler, bundan sonra olacakları da belirleyecek!
Adem Yavuz Arslan – Bugün : ‘Silahlar susuyor’ demek için erken. Ama umutlu olmak için de somut veriler var. Bugün PKK açısından tam bir samimiyet testine şahit olacağız.
Ruşen Çakır – Vatan : Devletin 10 yıl önceki en büyük hatası (gafleti de diyebilirsiniz), cılız bazı itiraz ve uyarılara kulak asmayıp Öcalan’ın yakalanmasıyla PKK’nın tükenişe geçeceğini düşünmesiydi.
Nazlı Ilıcak – Sabah: Yarın, önemli bir fırsat. Teslim olanlar, “suçlu” değil, “barış elçisi” gibi karşılanırsa, büyük mesafe kat edilir. Taraflara itidal ve sağduyu tavsiye ediyoruz. (İstanbul/EVRENSEL)
Tarih:20.10.2009 (Tue) yazar Gönderdi.
Hükümetin “Açılım”ına Kürt tarafından “barış grupları” ile gelen yanıt Türkiye’nin en çok konuştuğu olay.
Hükümetin “Açılım”ına Kürt tarafından “barış grupları” ile gelen yanıt Türkiye’nin en çok konuştuğu olay.
Ancak Türkiye’nin ve Ortadoğu’nun geleceğine etki edeceği vurgulanan söz konusu gelişmelere yazılı, görsel, işitsel ve dijital medyanın gösterdiği ilgi, beklenen derecede olmadı. Gazetelerin 1. sayfası bu durumu kolayca özetliyor. Gazeteci Ruşen Çakır da yazısında buna serzenişte bulunmuş.
Milliyet, Vatan, Radikal, Birgün, Günlük olayı manşetten verirken, gazetemiz sürmanşete taşıdı. Cumhuriyet ikinci haber olarak geçti. Hürriyet gazetesi, haberi 1. sayfaya koymayı dahi gerekli görmedi. Akşam gazetesi, “Barış grupları”nın gelişini manşetin bir ayağı olarak verdi. Köşe yazarları da konuya değinirken, farklı yaklaşımlar gözlendi. “Barış grupları”nın Silopi’ye gelişi genelde olumlu olarak değerlendirilirken, buna verilen anlam farklı farklı oldu. Haberlerde ve makale ve analizlerde konu birçok yönden ele alınıp işlendi. Sürecin gelişmesine etki eden eden neden ve aktörlerden hükümetin açılımına, ABD’nin müdahalesinden, Öcalan’nın etkisine, DTP’nin duruşundan, Hükümetin yapacaklarına kadar birçok yön işlendi.
Haber sunumlarında özellikle de görsel basında gazeteciliğin ilkelerinden biri olan barışa katkı ilkesi yine birçok kez ihlale uğradı. “Terörist”, “terörist başı”, “terörist örgütler” haber ve sunumlarda yine etkindi. Köşe yazarlarında ise tersine objektif bir dil ve üslup gözlendi. Bugün analiz ya da makale yazan yukarıda isimleri sıralanan gazetelerin köşe yazarlarının önemli bir kısmı sürecin gidişatından hayli memnun. Olumlu bakanların çoğu bu sürecin heba edilmemesi için herkesi duyarlı olmaya davet ediyor. Özellikle de 1999’da 1. Ve 2. barış gruplarının başına gelenlere gönderme yapılarak. Kimi köşe yazarları ise gelişlerin abartılmaması gerektiğini, PKK’nin silah bırakıp bırakmayacağına dair bir test olduğunu belirtti. Bu yazarların içinde en ilginç bakış ise Hürriyet’ten Ferai Tınıç’a ait. Tınıç “...Bu sadece onların geri dönüşü değil. Hepimiz, birlikte ve birbirimize dönüyoruz. Becerebilirsek.” diyor yazısında. Köşe yazarlarının yazdıklarından, konuyla ilgili en özet cümlelerini seçtik:
Taha Akyol – Milliyet: ... Türkiye ana hatlarıyla bu yolda; uzun, ince, kasisli fakat doğru bir yol.
Fatih Çekirge – Hürriyet : … Türkiye’nin de üzerine düşen bazı şeyleri yapması gereği ortaya çıkmıştır. PKK’yı besleyen bazı sorunların demokratikleşmeyle aşılması gündeme gelmiştir.
Tarihi fırsat ve açılımın özeti budur.
Tarhan Erdem – Radikal: ...DTP’nin deyimiyle bu ‘Barış grubu’ nun karşılaşacağı işlemler, bundan sonra olacakları da belirleyecek!
Adem Yavuz Arslan – Bugün : ‘Silahlar susuyor’ demek için erken. Ama umutlu olmak için de somut veriler var. Bugün PKK açısından tam bir samimiyet testine şahit olacağız.
Ruşen Çakır – Vatan : Devletin 10 yıl önceki en büyük hatası (gafleti de diyebilirsiniz), cılız bazı itiraz ve uyarılara kulak asmayıp Öcalan’ın yakalanmasıyla PKK’nın tükenişe geçeceğini düşünmesiydi.
Nazlı Ilıcak – Sabah: Yarın, önemli bir fırsat. Teslim olanlar, “suçlu” değil, “barış elçisi” gibi karşılanırsa, büyük mesafe kat edilir. Taraflara itidal ve sağduyu tavsiye ediyoruz. (İstanbul/EVRENSEL)