Çılgın Türk'ler

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Çılgın Türk'ler

Ey Çılgın Türk Forumumuza Üye olarak Bir Çılgınlık Yapar mısın!


    Yargılanan Ergenekon mu, kontrgerilla mı?

    erdem
    erdem


    Mesaj Sayısı : 133
    Kayıt tarihi : 18/10/09

    Yargılanan Ergenekon mu, kontrgerilla mı? Empty Yargılanan Ergenekon mu, kontrgerilla mı?

    Mesaj  erdem Perş. Ekim 22, 2009 1:54 am

    Yargılanan Ergenekon mu, kontrgerilla mı?
    Tarih:20.10.2009 (Tue) yazar Gönderdi.
    “Yüzyılın davası” birinci yılını doldurdu. Ergenekon davasının bu bir yıllık seyri, kontrgerillanın tasfiyesini değil, yeniden yapılandırıldığını gösteriyor. Çünkü kontrgerillanın ne işlediği suçlara, ne de örgütlenme sahalarına gerçek anlamda dokunuldu.

    20 Ekim 2008'de başlayan Ergenekon davası, tam bir yılı geride bıraktı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden dava, “yüzyılın davası” değil, “yüzyılın fiyaskosu”na doğru ilerliyor. 'Dalga dalga' operasyonlar yürütüldü, 1-2-3 numaralı iddianameler hazırlandı. Dava, kontrgerilla devlet yapılanmasının bertaraf edilmesini değil, AKP'ye karşı işlenen suçları esas alarak ilerledi. Kontrgerillayı değil, çürük unsurlarını ayıkladı. Ucu Genelkurmay'ın tepesine dayanınca, operasyonlar da bitirildi.

    Bir yıl önce başlayan davada Veli Küçük, Muzaffer Tekin, Kemal Kerinçsiz, Doğu Perinçek gibi icraatları ayyuka çıkmış, iyice deşifre olmuş kontrgerilla kadroları yargılanıyor. Devam eden operasyonlarda Jandarma eski Genel Komutanı Şener Eruygur, 1. Ordu eski Komutanı Hurşit Tolon gibi “orgeneral” rütbesinde askerler, önce tutuklandılar, ardından da 'sağlık' gerekçeleriyle GATA'ya sevkedilip tahliye edildiler. Ocak 2009'daki operasyon, MGK eski Genel Sekreteri Orgeneral Tuncer Kılınç'a kadar uzandı. Bundan sonra Genelkurmay'ın “sessiz muhtırası” devreye girdi, Ergenekon operasyonuna dahil edilen asker rütbesinde üst sınır 'albay' olarak belirlendi.

    Ne Fırat'ın doğusu, ne Kıbrıs

    1. Ergenekon davası ve ardından birleştirilerek devam ettirilen 2. ve 3. iddianameler, kirli savaş suçlarının işlendiği Fırat'ın doğusuna hiç geçmedi. Kontrgerillanın en önemli örgütlenme ve eylem üssü Kıbrıs'a hiç girmedi. Batı Trakya'daki faaliyetlerine dokunmadı. Ergenekon'un Susurluk devleti olduğu gerçeğine dokunulmaktan özenle kaçınıldı. Genelkurmay'ın onayıyla kontrgerilla 'görevleri'ne yeniden başlayan Susurlukçu İbrahim Şahin'in tutuklanması da Susurluk-Ergenekon bağlantısının kurulmasına yetmedi! Davanın seyri, daha ilk günü adalet isteyenlere kulakların tıkanmasıyla belli olmuştu. Kontrgerilla mağdurlarının (Şebnem Korur Fincancı hariç) müdahillik başvuruları reddedildi.

    Kontrgerillayı aklama davası

    Dava, daha çok AKP Hükümetine yönelik darbeci komplo faaliyetlerini hedef aldı. Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet Gazetesi'nin bombalanması davası ile Ergenekon'un birleştirilmesi kararı alındı. Ancak Hrant Dink cinayeti ve Malatya Zirve Kitabevi katliamlarında da kontrgerilla bağlantıları ortaya çıkmasına karşın davalar ısrarla birleştirilmedi.

    “Yüzyılın davası”, kontrgerillanın ancak son 10-15 yıllık dönemine dokunur gibi yaptı. Biraz daha gerilere; Maraş, Çorum, '77 1 Mayıs katliamları gibi suçlar devre dışı bırakıldı. Halka karşı işlenen suçlar özenle örtbas edildi. Gazi katliamı gibi alçakça suçlar, suçu işleyenlere değil, katliama direnen devrimci güçlere yüklenmeye çalışıldı. Gazi barikatlarının komutanı Hasan Ocak'ın katledilmesi bile yoldaşlarına yüklenmek istendi.

    Demokrasi cephesi sınıfta kaldı

    Ergenekon iddianamesi kontrgerillayı yargılamaktan çok, kontrgerillanın bir bölümünün tasfiye edilmesini amaçladı. Devletin işlediği suçlar özenle seçilerek dava kapsamı dışında bırakıldı. Bununla birlikte dava, AKP Hükümetine karşı işlenen suçlara özel ağırlık verdi. Bu nedenle demokrasi güçlerinin davaya ilgisi, AKP yanlılığı ve AKP karşıtlığı gibi yanılsama kısır döngüsü içinde kaldı. Ezilenlerin Sosyalist Platformu ve gücünün çok gerisinde kalsa da yurtsever hareket dışında hemen hiçbir devrimci demokratik güç, kontrgerillanın açığa çıkarılması ve yargılanması sürecine taraf olmadı. ESP, dava öncesi ve sonrası süreçte yürüttüğü politik faaliyetle, “Kontrgerilla dağıtılsın, kirli savaş baronları yargılansın” şiarıyla aktif bir duruş sergiledi. Mahkemenin görüldüğü ilk gün, 20 Ekim 2008'de Silivri Hapishanesi'nin önüne giderek, “Susurluk'tan Ergenekon'a adalet istiyoruz” dedi.

    Mahkeme önünde ESP adına yapılan açıklamada, kontrgerilla düzeninin yarattığı zulüm ve acıların hedefi olan halk adına sorumluların peşini bırakmayacakları belirtildi. ESP açıklamasında, davanın asıl muhatabının AKP ya da Ergenekon olmadığı, halkın olduğu vurgulanarak, “Gelin bu oyunu birlikte bozalım, davayı takip ederek tepkimizi gösterelim” denildi. Tam bir yıl geçti. Halk olarak ne kadar taraf olabildik?

    Rakamlarla bir yıl

    Ergenekon davası, birinci yılında tam 116 oturumu geride bıraktı. 1. Ergenekon davasının 46'sı tutuklu 86 sanığından 22'si bir yıllık yargılama sürecinde tahliye edildi. Sanıklardan Saipir Debzlelvidze, Fuat Turgut ve İlhan Selçuk henüz ifade vermedi. Ergenekon davasıyla Danıştay ve Cumhuriyet Gazetesi'nin bombalanması davalarının birleşmesiyle, dosyaya 5'i tutuklu 8 sanık daha eklendi. Dava devam ederken, yeni operasyonlarda gözaltına alanın ve tutuklananlarla ilgili 2. ve 3. Ergenekon iddianameleri hazırlandı. 2. ve 3. iddianameler birleştirilerek tek davaya indirildi. Birleştirilen iki iddianamenin davasında da 10 duruşma geride kaldı. Bu haliyle mevcut iki davada 85'i tutuklu toplam 202 kişi yargılanıyor. Turan Çömez ve Bedrettin Dalan ise halen firarda.

    Atılım

      Forum Saati Ptsi Mayıs 13, 2024 10:48 pm